KISKANÇLIK
Kıskançlık, kişinin önem ve değer verdiği şey karşı göstermiş olduğu aşırı sevgi ve onu kimseyle paylaşamama durumudur. Kıskançlık çoğu zaman sevginin ifade edilme şekli olarak lanse edilse de aslında tam anlamıyla sevgiyi kaybetme korkusundan doğar. Bireyin herhangi bir şeyi kaybetmeye dair korku ve kaygısı varsa bu durum kıskançlığa neden olabilir.
Bu durumla ilişkili olarak eşini kaybetme korkusu olan bir kişinin yine eşine olan kıskançlığı da o oranda artabilir.
Kıskançlık, ikili ilişkilerde çeşitli sorunlardan kaynaklanabileceği gibi kıskanan kişinin kendine olan güvensizlik veya kaygılarının bir yansıması olarak da ortaya çıkabilir. Kıskançlık diğer bütün duygular gibi doğal ancak olumsuz bir histir. Bu sebeple insanların bu duyguyu gizleme ihtiyacı hissettiği gözlemlenmektedir. Kıskançlık duygusu aslında bireyin bilinçaltında yer edinmiş kendine olan güvensizliğinden kaynaklanmaktadır. Kendini yeterli ve yetenekli hissetmeyen, kendine güvenmeyen, kendinde eksiklik ve kusurlar gören aslında kendisiyle barışık olmayan bireylerin eşine olan ve kaybetme korkusunu yoğun kıskançlık duygusu ile dışarı yansıttıkları gözlemlenmektedir. Bu tarz kıskançlık duygusuna sahip bireyler çeşitli komplo senaryoları (‘Sana değil dışarıdakilere güvenmiyorum.’) ile evliliklerini sağlıklı bir noktadan uzaklaştırmaktadırlar.