F A C E P S İ K O L O J İ K L İ N İ K
blog image

Hamilelikte Depresyon

Gebelik, üretken çağdaki kadınlar arasında yaygın görülen bir durumdur ve genellikle anne için bir mutluluk dönemi olarak algılanır. Hamilelik kadın için doğal bir yaşam olayıdır. Hamilelik bir neşe, doyum, olgunluk, kendini gerçekleştirme ve mutluluk kaynağı olabildiği gibi; endişe, kaygılı bekleyiş, yüklenme de yaratabilir (Arslan, 2010:37). Hamilelik, kadınların yaşamında yüksek bir şekilde etki gösteren stres dönemidir ve sıklıkla endişe ve depresyonla birleşmektedir (Sevindik, 2005:26).

Depresyon sözcüğünü, günlük dilde, birçok duygunun bir araya gelişini betimlemek için kullanırız (üzüntü, hayal kırıklığı ve belki de biraz karamsarlık) (Ertekin, 2006:26). Gebe kadınlarda da, uyku ve iştah bozukluğu, enerji ve istek kaybı gibi majör depresyonla örtüşen pek çok klinik bulgu ve belirtiye rastlanır. Gebelikte sıklıkla görülen tıbbi hastalıklar gebelikte depresyon tanısını daha komplike hale getirir (Karataylı, 2007:15).

Gebelik, kadın rolünün ötesinde anne rolüne ilişkin tüm duygusal, yaşamsal, ruhsal, davranışsal beklenti, çatışma, umut ve arzuları ön plana çıkarır. Kadının ruhsal durum ve yaşantısı, gebeliğin gidişini etkilediği gibi; gebeliğin kendisi de ruhsal-duygusal yaşantısı üzerinde önemli yansımalar yaratır. Gebelik kadınlara bir kendine güven, varlığını ortaya koyma, seçkinlik ve değer duygusu verir. Bu dönem bazı gebeler için bağımlılık gereksinimlerini, çevrede ilgi, destek ve yardım beklentilerini daha kolay ortaya koyabilecekleri bir zamandır (Çivi, 2007:10).

Gebeliğin ilk üç ayında, duyguların zıt olduğu, önceden sakin görünen bir gebenin günlük yaşantısında davranışlarının değişken olduğu gözlenmiştir. Ani neşe, yerini üzüntü ve sıkıntıya bırakabilir. “Bir gün çocuğum olacak” düşüncesi memnuniyet, “şimdi değil” düşüncesi de mutsuzluk yaratmaktadır. Son üç ayda fizyolojik olarak hareketleri kısıtlı olmasına karsın gelişen annelik duygularının etkisiyle doğacak çocuğuna karsı korumacı davrandığına inanılmaktadır. 28-32. haftadan sonra ölü bebek doğurma, zor doğum, doğum ağrısı, ölüm korkusu, iyi anne olamayacağı korkusu, doğumdan sonra isini bırakmak ya da ara vermek zorunda olması, ailenin ekonomik bir yükün altına girmesi gibi nedenler gebede anksiyete ve strese neden olacaktır (Sevindik, 2005:25).

RİSK ETMENLERİ

Kadınları doğumdan önce ve doğumdan sonra depresyona açık hale getiren risk etmenleri söyle özetlenebilir;

1- Aile geçmişinde depresyon,

2- Daha önce geçirilmiş depresyon hikayesi,

3- Eşle kötü ilişkiler ya da tek ebeveynlik,

4- Akraba ve arkadaşlardan gözle görülebilir desteğin olmaması,

5- Zor veya mutsuz çocukluk,

6- Anne ve bebek için doğum komplikasyonları,

7- Erken geç veya birden fazla çocuklu doğumlar,

8- Bebeğe karşı olumsuz duygular,

9- Bebeğin sağlığında problemler, düşük doğum ağırlıklı bebek,

10- Anne ve bebeğin erken dönemde ayrılması, daha önce olumsuz doğum deneyimi,

11- Sosyoekonomik zorluklar,

12- Planlanmamış gebelikler (Sevindik, 2005:34).

GÖRÜLME SIKLIĞI

Yapılan çalışmalara göre gebelikte depresyon ve depresif semptom görülme sıklığının % 5-51 arasında değiştiği bulunmuştur (Arslan, 2010:37). Gebelerde görülen depresyon belirtilerinin düzeylerine yönelik yapılan çalışmaları incelediğimizde; Sevindik, çalışmasında; gebelerin %30‟unda depresif belirti olmadığını, %33.8‟inde hafif , %23,8 ininde orta ve %12,5 nin de ağır düzeyde depresif belirti bildirmişken; Aktaş ve arkadaşları, gebelerin %46.6‟sında depresif belirti olmadığını, %34.5‟inde hafif, %13,9‟unda orta düzeyde, % 4.8‟inin de ağır düzeyde depresif belirtilerinin olduğunu saptamışlardır (Pişirgen, 2011:16).

KAYNAKÇA

  • Arslan, B. (2010). Gebelerde Anksiyete Ve Depresyonla İlişkili Sosyodemografik Özellikler. Uzmanlık Tezi. Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi.
  • Çivi, S. (2007). Riskli Gebeliklerde Depresyon ve Yaşam Kalitesinin Belirlenmesi. Uzmanlık Tezi. Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi.
  • Ertekin, B. (2006). Mardin İl Merkezindeki Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Hemşirelerin İş Doyumları Ve Depresif Duygu Durumlarının Bazı Sosyo Demografik Değişkenler Açısından İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • Karataylı, S. (2007). Gebelerde Trimesterler Arası Depresyon, Anksiyete, Diğer Ruhsal Belirtiler Ve Yaşam Kalitesi Düzeyleri. Uzmanlık Tezi. Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi.
  • Sevindik, F. (2005). Elazığ İlindeGebelikte Depresyon Prevelansı ve Etkileyen Faktörler. Yüksek Lisans Tezi.Fırat Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
  • Pişirgen, T.N. (2011). Riskli Gebeliklerde Depresyon Ve Anksiyete Düzeylerinin Değerlendirilmesi. Tıpta Uzmanlık Tezi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi.