F A C E P S İ K O L O J İ K L İ N İ K
blog image

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite

Daha karnımdayken bile kıpır kıpırdı. Eli dursa ayağı oynar. Sandalyede düz oturamaz, koltuk tepelerinde döner durur. Durmadan bacaklarını sallar. Ellerinde bir şeyle oynamadan duramaz. Durmaksızın konuşur. Derslerinde basit dikkat hataları yapar. Dalgındır sanki rüya aleminde yaşar..

Terapi başvuru şikayetlerine baktığımızda, en sıklıkla çalıştığımız konuların başında hiç şüphesiz Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gelir. Nitekim okullarda rehberlik bölümünün en yoğun çalıştığı grup yine bu çocuklardan oluşur. Fakat DEHB ile ilgili en dikkat çekici bir diğer mesele ise ‘overdiagnose’ durumudur. Yani gereğinden çok çocuğa fazla cömertçe bu tanı konulmaktadır. Unutulmamalıdır ki her yaramaz çocuk hiperaktif değildir. Bir çocuğun meselesini değerlendirirken karakter özelliklerini gözardı etmek çocuk için büyük haksızlık olur. Yine okullar tarafından unutulmaması gereken bir diğer önemli husus, her çocuğun tüm gününü masasında sessiz sakin oturarak geçiremeyeceği. Kimi zaman çocuğun sessiz sakinliği daha büyük bir problemdir ama okullarda problem çıkarmadıkları için daha çok görmezden gelinir.

Meselenin bir diğer ucunda kimi zaman aileler çocuklarının dürtüsellik meselelerine karşı savunmacı bir tutum sergilerler.

Bizmkinin adı çıktı.

Hep başka çocuklar kışkırtıyor zaten..

Evet, gerçekten de bu çocuklar zamanla mimlenir hale gelirler. Ama burada dikkat edilmesi gereken nokta neden diğer çocuklar mimlenmezken X’in mimlendiğidir. Eğer üzerimize düşen meseleleri çözümlemezsek, biz nereye gidersek gidelim bizimle gelirler. Aynı şekilde eğer bizim çözümlememiz bir mesele varken kışkırtan çocuklara odaklanırsa, hangi okula gidersek gidelim mesele yeni kışkırtan çocuklarla sürer gider.

Hiperaktivite ve dürtüsellik ile ilgili yapılan araştırmalar bu durumun genetik alt yapısına işaret etmektedir. Ancak çevresel faktörler, ebeveyn tutumları bu alanda yaşanabilecek problemleri besleyebilmektedir. Bu sebeple DEHB çalışmalarında aile danışmanlığı oldukça ön planda tutulur. Bunlara ilaveten çocukta beceri kazanımı üzerine çalışılır.

DEHB için bir başka önemli müdahale yöntemi ise ilaç tedavisidir. İlacın gerekliliği konusunda çocuk psikiyatri uzmanı kararı verir. Aileler kimi zaman ilaç konusunda tereddüt yaşayabilmekte. Ancak bu durumun çocuk için önemli bir ihtiyaç olabileceği ve böyle bir ihtiyacın giderilmemesinin önemli bir ihmal olduğunu unutmamak gerekir.


Makaleyi Paylaş: