Terk Edilme Şeması ve Özellikleri:
Terk edilme şeması, bireyin geçmişteki terk edilme, ihmal edilme ve kayıp deneyimlerinden kaynaklanan içsel bir modeli ifade eder. Bireyin ilişkilerde, kendine dair ve dünyaya dair olumsuz inançları bu şema üzerinden filtrelenir. Terk edilme şeması, kişinin ilişkilerde sürekli bir terk edilme korkusu yaşamasına, düşük özsaygıya ve olumsuz düşünce kalıplarına yol açar. Kişi çarpıtmaları doğrultusunda oluşan düşünce kalıpları ile belli duygular hisseder ve bu hisler belli davranışlara, tutumlara sebep olur; böylece korkulan duruma sebebiyet verecek ilişkisel tutumlar meydana gelir. Böylece terk edilme şemasıyla bağlantılı olarak, bireyin düşünce süreçlerindeki bilişsel çarpıtmalar, bu şemayı güçlendirir, pekiştirir ve sağlıksız düşünce kalıplarına yol açabilir.
1. Ayrılık Korkusu:
Birey, ilişkilerde sürekli olarak terk edileceği korkusuyla yaşar. Bu korku, partnerleriyle yakınlaşmaktan kaçınmasına veya ilişkilerde bağlanma seviyelerini kontrol etmeye çalışmasına neden olabilir.
2. Değer Kaybı İnancı:
Birey, geçmişteki terk edilme deneyimleri nedeniyle değerli olmadığına dair bir temel inanca sahip olabilir. Bu durum, kişinin kendini sevilmeye değer hissetmesini zorlaştırabilir ve düşük özsaygıya yol açabilir.
3. Sürekli Onay Arayışı:
Terk edilme şemasıyla yaşayan kişiler, sürekli seviliyor olduğuna dair onay ve teyit arayabilirler. Bu onay alınamadığında, kişi kendini değersiz hissedebilir ve bu durum, ilişkilerde sürekli gerginliğe yol açabilir.
4. İlişkilerde Güvensizlik:
Birey, ilişkilerde sürekli olarak partnerinin sadakatini sorgulayabilir veya sürekli olarak terk edileceği korkusuyla ilişkilerde güvensizlik yaşayabilir.
5. Kapanma ve İzolasyon Tendansı:
Terk edilme korkusuyla yaşayan bireyler, ilişkilerde derinleşmek yerine, kapanma ve izolasyon eğiliminde olabilirler. Bu, duygusal bağlantıdan kaçınmaya ve yalnızlığı tercih etmeye neden olabilir.
6. Aşırı Bağlanma ve Kontrol:
Terk edilme korkusuyla başa çıkmaya çalışırken kişiler, ilişkilerde aşırı bağlanma ve kontrol eğiliminde olabilirler. Bu durum, partnerlerine sürekli olarak ihtiyaç duyma ve kontrol etme ihtiyacını beraberinde getirebilir.
Terk Edilme Şemasında Rastlanan Bilişsel Çarpıtma Örnekleri:
1. Genelleme (Filtreleme):
"Bir arkadaşımın dikkati dağınık olsa bile söylediğime cevap vermediği an, beni artık sevmediğini, arkadaşlığımızın biteceğini düşünürüm."
Bir olaydaki olumsuz bir detayı alıp genel bir kapanışa varmayı içerir. Örnekte, arkadaşın dikkatinin dağınık olduğu bir anı, arkadaşın artık sevmediği ve arkadaşlığın sona ereceği genel bir inanca dönüşüyor. Yani, tek bir olay genel bir kanaate dayandırılıyor.
2. Siyah-Beyaz Düşünce Kalıbı:
"Bu tartışmada ne anlatmaya çalıştığımı anlamıyorsa, kesinlikle beni artık eskisi gibi sevmiyor."
Bu çarpıtma, olayları aşırı basitleştirerek ya siyah ya da beyaz, iyi ya da kötü şeklinde değerlendirmeyi içerir. Örnekte, partnerin anlayışsız olması, hemen "sevmediği" anlamına gelir. Gri tonlar göz ardı edilir ve durum aşırı bir şekilde sadeleştirilir.
3. Katastrofik Çıkarsama (Felaketleştirme):
"Eğer bu kadar geç cevap veriyorsa, ilişkimiz muhtemelen sona erecek."
Olasılık dışı en kötü senaryoya odaklanmayı içerir. Örnekte, partnerin geç cevap vermesi, ilişkinin mutlaka sona ereceği gibi aşırı olumsuz bir sonuçla bağlantılı hale getirilir. Gerçekçi olmayan felaket senaryolarıyla düşünce kalıplarını güçlendirir.
4. Duygusal Akıl Okuma:
"O benden hoşlanmıyor; çünkü bu kadar uzun süre beni aramadı."
Başkalarının duygusal durumları hakkında varsayımlarda bulunmayı içerir. Örnekte, partnerin uzun süre aramaması, onun hoşlanmadığına dair bir duygusal okuma ile bağlantılı hale gelir. Gerçekte bu durumun sebepleri çok çeşitli olabilir, ancak birey duygusal durumu hakkında kesin bir yargıya varır.
5. Etiketleme:
"O da beni terk ediyor çünkü ben sevilmeye değer biri değilim."
Bu çarpıtma, bir olayın ardından kendine veya başkalarına kalıcı bir etiketleme yapmayı içerir. Örnekte, partnerin terk edişini, kendi adına "sevilmeye değer biri olmadığı" etiketiyle bağdaştırır. Bu, tek bir olumsuz durumu, genel bir değerlendirme haline getirir.
6. Mükemmeliyetçilik:
"Eğer her istediğini kabul etmezsem, sevilmem veya terk edilirim; bu nedenle kusursuz, mükemmel olmalıyım."
Bu çarpıtma, kendine aşırı yüksek standartlar koymayı ve bu standartlara ulaşılamadığında aşırı olumsuz sonuçlar çıkarmayı içerir. Örnekte, bireyin mükemmeliyetçi olması, kabul edilemez bir durumu telafi etmekte başarısız olması durumunda "sevilmeme ve terk edilme" korkusunu artırabilir.
Terk Edilme Şeması ve Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Temelli Yaklaşım
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), terk edilme şemasıyla ilişkilendirilen bilişsel çarpıtmaları, geçmiş deneyimlerden kaynaklı oluşan otomatikleşmiş düşünce kalıplarını fark ettimeye, sorgulatıp değiştirmeye odaklanan etkili bir yaklaşımdır. Terapist, kişinin bu hatalı düşünce kalıplarını tanımasına yardımcı olur ve çeşitli başa çıkma stratejileri geliştirilir.
1. Bilişsel Yeniden Yapılandırma: BDT temelli terapide, bireyin terk edilme şemasına dayalı negatif düşünce kalıplarını tanıması ve değiştirmesi önemlidir. Terapist, bireye bu düşünce kalıplarını sorgulama, gerçekçi olmayan inançları tanıma ve alternatif, sağlıklı düşünce kalıpları geliştirme konusunda rehberlik eder. Örneğin, "Herkes beni terk eder" şeklindeki genellemeler yerine, gerçekçi ve özsaygıyı destekleyen düşünce kalıpları oluşturulabilir.
2. Duygusal Düzenleme Becerileri: Terk edilme korkusuyla başa çıkma becerileri, duygusal düzenleme üzerine odaklanır. Bireye duygularını tanıma, ifade etme ve bu duygularla başa çıkma stratejileri öğretilir. BDT temelli terapide, bireyin duygusal tepkilerini daha sağlıklı bir şekilde ele almasını sağlamak için bilişsel ve davranışsal stratejiler uygulanır.
3. İlişki Becerileri Geliştirme: Terapist, iletişim becerilerini geliştirmek, duygusal bağlanma konusunda destek vermek ve güvenli ilişki kurma konusunda rehberlik etmek için stratejiler kullanır. Bireye, ilişkilerde karşılıklı anlayış, empati, ve açık iletişim gibi temel becerilerin nasıl geliştirileceği konusunda rehberlik yapılır.
4. Ev Ödevleri ve Pratikler: Terapist, bireyin terapi seansları arasında öğrenilen becerileri günlük yaşantısına entegre etmesini sağlamak amacıyla ev ödevleri ve pratikler uygular. Bu, bireyin terapötik süreci sadece seanslar sırasında değil, aynı zamanda günlük yaşamında da sürdürebilmesine yardımcı olur.
5. Olumlu İnançları Güçlendirme: Kişinin öz değerini artırarak, olumlu inançları güçlendirmeye odaklanır. Bireyin kendi değerini artırmasını ve olumlu bir benlik algısı geliştirmesini destekleyen stratejiler uygular.
BDT temelli terapötik stratejiler, bireyin terk edilme şemasıyla bağlantılı bilişsel çarpıtmaları fark etmesini, değiştirmesini ve sağlıklı ilişkiler kurmasını destekleyerek bireysel iyileşmeyi hedefler.
Klinik Psikolog İlayda Altunören